Page 51 - YKBK01
P. 51
kuranların Karakeçili Yörükleri olduğu
görüşünde… İncir ile üzüm bağlarının
üzerine kurulmuş olmasından gelen
adıyla Bağdamları, Ekizköy ve
Karacaağaç’la da komşu.
Köye dair detayları öğrenmek için Köy
Muhtarı Dursun Gün’ü beklerken köy
kahvesinde soluklanıyoruz. Köylülerle
tanışma seremonimize sıcacık bir çay
eşlik ediyor. Konuklarını uğurlayan
muhtar da aramıza katılınca muhtarlık
binasının avlusunda sohbetimiz
başlıyor. Hikayeyi 64 yaşındaki
Dursun Muhtar’dan, 59 yaşındaki
Ergün Burgaz’dan ve 74 yaşındaki
Şakir (Temizel) Amca’dan dinlemeye
başlıyoruz.
Anlatılanlardan şunları öğreniyoruz:
1980’li yıllardan önce tütüncülük,
zeytincilik, dokumacılık yapılan bu
köyde bugünlerde birinci geçim
kaynağı santral. Kimi de kendi
ürettikleriyle geçiniyor. Bugünlerde
tarımla ilgilenmenin maliyetleri yüksek
olduğundan köyün gençleri, köyde
kalmak yerine Milas’ın merkezinde
yaşamayı tercih ediyorlar. Daha
öncelerde buradan göç edenler,
“Ancak şehirde evin olursa kızımı sana
veririm.” diyenler ise bugünlerde
köylere geri dönüş yolculuğunda.
Emekli olanlar veya başka işlerden gelir
sağlayanlar, köyde eski bir evleri varsa
onarıp burada yaşamaya başlıyorlar.
Dolayısıyla yaş ortalaması 40’ın
üzerinde.
Çocuğu olanlar haftada bir olmasa
bile 10 ya da 15 günde bir, çantaya
koydukları yumurtadan, yoğurttan,
sütten, hatta bahçedeki taze ürünlerden
alıp götürüyorlar. Yani herkes çoluğuna
çocuğuna destek oluyor. Köylüler,
bunu bir zorunluluk olarak görüyorlar
ve birbirlerine destek olmamaları
halinde geçim sıkıntısının yarattığı Soldan sağa: Dursun Gün, Şakir Temizel, Ergün Burgaz
49