Page 53 - YKBK01
P. 53

Köyün sakinleri kah sohbetimize kah adımlarımıza eşlik
            ediyor. Bir yandan evleri, bir yandan ağaçları bir yandan
            da etrafımızdaki güzellikleri keşfetmeye çalışırken Cafer
            Amca’nın evine ulaşıyoruz. Evin avlusundaki güzel gözlü
            eşek, ahırdaki sinirli inek, bahçeye dağılmış tavuklar ve
            horozlar, ağıldan çıkan mutlu koyunlar, evin asıl sahibi
            gibi bizi karşılayan kedi… Hepsi bir masalın parçaları
            gibi görünüyor. Cafer Amca koyunları çıkarırken
            başlıyor türküsünü çığırmaya. Sakine Teyze de yanına
            oturunca birbirini sevmenin nasıl da büyülü bir duygu
            olduğunu hatırlıyoruz.

            Ev sahipleri tarafından en sıcak şekilde uğurlandıktan
            sonra köyün en yaşlı ağacına ev sahipliği yapan
            mezarlığın içinden geçiriyoruz. Burada neredeyse bir
            harabe haline gelen 1875 yapımı Bağdamları Köyü
            Camisi’ne dair birkaç kelam etmeyi de ihmal etmiyoruz.

            Bağdamları Köyü’ndeki konukluğumuz böylece sona
            eriyor. Zihnimizdeki, “O köy bizim köyümüzdür…”
            dizesine o tanıdık melodi eşlik ederken rehberlerimizle
            vedalaşıp köyümüzden ayrılıyoruz.





                                                                                                                       51
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58